Haber

Seçim Güvenliği Platformu Koordinasyon Kurulu Üyesi Davutoğlu: “İktidar kaygısı olan bir toplum varken, Muhalefet…

Seçim Güvenliği Platformu Uyum Konseyi üyesi Nesteren Davutoğlu, sandık güvenliğine bağlı; “YSK’nin objektif davranma beklentisinde bir tatminsizlik var. İktidarsanız zaten tek adam rejiminin ne pahasına olursa olsun devam etmesi için çabalıyor. Ancak doğru olan her seçmenin toplam iradesidir. kesin ve şeffaf bir şekilde sandığa yansıtılır” dedi. Davutoğlu, “Muhalefet siyasi partilerinin seçim güvenliği açısından birbirleriyle işbirliği yapmaları çok değerli. İş birliği siyasette neredeyse unuttuğumuz bir kavram. Devlete ve kurumlara böyle bakan bir toplum varken. Muhalefetin güvenlik çabalarını kendi içinde birleştirememesi endişesi var” dedi. Bu bir umut ışığı olurdu” dedi.

Birçok sivil toplum kuruluşu, emek ve meslek kuruluşunu bünyesinde barındıran Seçim Güvenliği Platformu; 14 Mayıs 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Milletvekili Seçimlerinde sandıkların güvenliği için de çalışacak. Platform bileşenleri, ANKA Haber Ajansı’nın seçim sürecine ilişkin sorularını yanıtladı.

Platform, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Tüm Emekliler Sendikası, Elektrik Mühendisleri Odası, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Alevi Bektaşi Federasyonu, Hak İnisiyatifi Derneği. , Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Mülk Sahipleri Derneği, ODTÜ Mezunlar Derneği, 2025 Avrupa Demokrasi Hareketi (DIEM 25 Türkiye), Anıtpark Forum, Anti-Kapitalist Müslümanlar, Demokrasi İçin Birlik, Doğu ve Güneydoğu Dernekler Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Seçim 2023 Türkiye Gönüllüleri, Yurttaş Girişimi ve Yurttaşlık Derneği’nin bir araya gelmesiyle Yerel Medya Uyumu sağlandı.

Platform’un kuruluş amacından bahseden Davutoğlu, “Oyların sandıktaki gibi çıkmasını ve bu iradenin seçim sonuçlarına yansımasını istiyoruz. Bizim asıl hedefimiz bu. Bu nedenle uzun soluklu çalışmalara başladık. Temmuz 2020’de birçok sivil toplum kuruluşu bir araya geldi.O günden beri nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve halkı nasıl rahatlatabiliriz diye düşündük.

“HALKIN YSK’NIN OBJEKTİF DAVRANIŞINA İLİŞKİN BEKLENTİLERİNDE KIRILDI”

Platform bileşenlerini ve seçim güvenliği için yapılması gerekenleri değerlendirdiklerini belirten Davutoğlu, seçim güvenliğine ilişkin kaygılarla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Endişe evet çok kötü bir söz. Güvenin sarsılması diyelim. Bu o kadar rahatsız edici ki güven kaybı da güven eksikliği de tecrübeden kaynaklanıyor. Son seçim döngüsünde yaşananlar unutulacak bir şey değil. • YSK’nın objektif davranma beklentilerinde bir hayal kırıklığı, kamuoyu oluştu.

Bu amaçla işbirliği yaptığımız kurumlar da bulunmaktadır. Türk Gönüllüleri, Oy ve Ötesi ile gönüllülerden başvuru topluyor, böylece sahadaki her sandıkta gönüllü ve gözlemci var. Biz de oraya yönlendiriyoruz. Siyasi partilerle toplumsal ilişkiler içindeyiz. Tüm taraflara eşit olmak için çok çalışıyoruz. Elbette demokrasiden yanayız, şeffaflıktan yanayız.”

“GÜCE VE KURUMLARA BAKANAN BİR TOPLUM OLDUĞUNDA, MUHALEFET GÜVENLİK ÇALIŞMALARINA KATILMAZSA BU UMUTLAR YOK OLUR”

Muhalefetin seçim güvenliği konusundaki iş birliğine de değinen Davutoğlu, “Muhalefet siyasi partilerinin seçim güvenliği açısından birbirleriyle işbirliği yapması çok değerli. İş birliği siyasette neredeyse unuttuğumuz bir kavram. İktidara ve kurumlara bu kadar korkuyla bakan toplum ama muhalefet kendi içinde olsa güvenlik için güçlerini birleştiremeseydi bu umutlar boşa gidecekmiş meğer biz çok umutluyuz şeffaflıktan yanayız, halkın iradesinin aynen yansıtılacağını ve seçimin bundan sonra Türkiye’nin nasıl görüneceğini görmek için güzel bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.Yenilenme ve değişim için güzel bir fırsat olacak” diye konuştu. .

Sürecin sadece sandık güvenliğinden ibaret olmadığını belirten Davutoğlu, “Seçim güvenliği dediğimiz durum, şu anda içinde bulunduğumuz durum ve bunun şeffaflığı için çaba sarf etmek. Her seçmen sandığa gitmeden önce kendisini listelerde görüyor. sandıkta bazı tarihler belirlenmiş, o tarihler içinde evdeyse eğer.Tanımadığı bir yabancı gösterilirse tehlike ve ihtimal çoktur.Dediğim gibi orda olunca bazılarımızda biraz paranoya oluyor galiba. Güven yok ama tecrübe öyle ki, ‘Onlara başvuran yine yapar’ diye düşünüldüğü için seçim güvenliği önceden başlıyor.” dedi.

“Demokrasi yolunda her sandığı birer kale olarak görüyoruz” diyen Davutoğlu, Oy ve Ötesi, Türkiye Gönüllüleri gibi seçim güvenliği alanında faaliyet gösteren diğer kuruluşlarla iş birliği içinde olduklarını sözlerine ekledi. Şahsen sahada olmayacaklarını ancak sahada görev yapanlara yardımcı olacaklarını kaydetti.

“ŞU ANDA DÜNYA ZARAR GÖRDÜ AMA BUNLARIN BİR DAHA OLMAMASI İÇİN OY VERMELERİNİ BEKLİYORUZ”

Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşların oy kullanmasının önemine vurgu yapan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Böylesine büyük bir felaketin olduğu bir dönemde seçmene ve depremzede kardeşlerime de büyük görev düşüyor. Adil ve temiz bir seçim olmasını sağlayacak üç konuyu düşünelim. Biri seçmenin kendisidir. Biri gönüllülerdir. Siyasi partiler Bu şebeke Depremzedelerin, böylesine kötü bir dönemi bir daha yaşamamak, acıları ne kadar büyük olursa olsun, olabilecek en ağır şekli yaşamamak için sandık başına yüreklerinde taşlarla gitmelerini bekliyoruz. .

Bulundukları yerde sandık varsa onların oyları kendi bölgelerine yansır. Ama değilse duyurular yapıldı. Seçim günü bulunacakları adresi belirterek kayıt yaptırdılar. Teoride zorluk çekmediler diyelim, ruh hallerine göre şu anda dünya yok olmuş meğer ama bunun bir daha olmaması için oy vermelerini bekliyoruz. Bu işe üzülmek başka, görevi yerine getirmek başka. Demokrasilerde oy kullanmak en değerli yurttaşlık görevlerinden biridir. Deprem bölgelerini riskli görenler olabilir, bununla ilgili senaryolar üretenler olabilir. Ama bunun boşa çıkması için kendimizin bekçisi olmalıyız ve bu değerli görevi mutlaka yerine getirmeliyiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu